Yüzbin Kişilik Tiyatro

.
Eminim İspanyollar Arenaya gittiklerinde matador Boğa'ya her şiş'i geçirişinde daha fazla ''Oleyyy'' çekiyorlardır.Nou Camp tiyatrosuna hoş geldiniz efendim.
Sanki İki İspanyol takımı izledim sahada.İnter Barça'nın bir üst tura çıkması için yatmış,memleketlisini koruyor diyecektim az kaldı.Elleri bir an olsun cebinden çıkmayan eski Barçalı Mourinho'nun Portekizli olduğunu bilmesem İspanyol diye yutturacaklardı bana.İnanacaktım da.
Maçın seyrine girecek olursak 26. dakikaya kadar Barça'nın yoğun atakları 2 gol getirdi.Özellikle 2. gol Xavi-Alves produksiyon'un gururla taktim ettiği bir projedir.Pedro filmin jön'ü olmuştur.Filmdeki kötü adamlar ise İnterli Eto'o ve Milito.
İkinci yarıdan pek haz aldığım söylenemez.Geçen seneki Barcelona'dan eser yok.Kendi sahasında oynadığı Rubin maçında bunun sinyallerini almıştık.Guardiola da aldı diye ümit etmiştik.Şunu kabul edelim ki Mourinho'nun ''beraberliğe yatma'' üzerine kurulu futbolu kurtardı Guardiola'yı.
Maçta en çok dikkatimi çeken Barça'nın yerinde paslaşma yüzdesinin epey yüksek oluşu.Tabi bunun en büyük etkeni İnter orta alanının tel tel dökülmüş olması.
Dani Alves'e dayalı,sağ kanattan ileriye top taşıma sistemi güzeldi.Hatta Chivu'nun bir ara delirip sarı kart yemesine kadar gitti.Bunun haricinde Pedro'nun şık hareketleri,İniesta'nın gözü okşayan futbolu dışında pek te birşey yoktu açıkçası.
Bu sonuçla Barça bir üst tura çıktı.Gerisi Guardiola'ya kalmış.