
İlk yarıda vasat bir Göztepe vardı.Karşısında da vasatın altında bir Güngören.İlk yarı pek fazla gol pozisyonuna girilmeden zevksizce geçti.İkinci yarıya Göztepe bambaşka bir futbolla başladı.Güngören ilk yarıdaki vasatın altının da altındaydı.Herhalde sezonun en kötü futbolunu oynamışlardır.Zaten ikinci yarının başında ve sonlarına doğru golleri bulduk.Bir topumuz direkten döndü.Güngören'in vasatın da altında olan futboluyla coşan birkaç Göztepeli futbolcu kendini Maradona sanıp topuk pasları,havada istop ettirmeler,Hagi sitili ayak içiyle geri pas'larla biraz ego tatmini,birazda taraftarın gözünü boyamaya kalkınca iş çığırından çıktı tabi.Top kayıpları artmaya başlayınca bizimkiler Maradona kimliğinden çıkıp kendi kimliklerine büründüler.
Birde Ali Gültikenden bahsetmek istiyorum.Daha önceki Ali Gültiken'le ilgili yazımda kravatını çok beğendiğimi,bunu Göztepeye saygı sebebiyle taktığını ve aidiyet duygusu anlamına geldiğini söylemiştim.Bugünde aynı sempatik tavırlarla kendisi maçtan önce tribünlere koştu ve tek başına Göz-Göz çekti.Bravo Ali Gültiken'e.Hoşgeldin tekrardan.