15 Haziran 2010 Salı

Dünya Kupası 4. Gün

.
Malum dün Göztepe'nin 85. yıl kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Güzelyalı sahil yolunda akşamüstü arkadaşlarla biraraya geldik.Muazzam bir kalabalık vardı.Sanki Bursaspor değilde Göztepe Süperlig şampiyonu olmuşçasına millet kendini sokaklara atmış.Gece fiyasko ile sonuçlandı orası ayrı tabi..Tek güzellik ise ailelerin,bayanların ve çocukların üzerlerinde Göztepe formalarıyla sokaklarda şenlik havasında eğlenmeye çalışmaları idi.İtalya-Paraguay maçı gece 'ye denk geldiği için izleyemedik bu sebeple.Yalnız o konuda da bir kelam etmeyi kendime vazife bilirim zira 1-1 biten maçın ardından,İtalya bu dünya kupasında vardır diyorum.Eğer İtalya,dün gece bu maçı 3-4 farkla kazansaydı,bu İtalya benim bildiğim İtalya değil derdim.İtalyan milli takımı ezelden beri Dünya Kupasına düşe kalka başlar,kimse şans vermez,fakat kupa sonunda kendilerini finalde görürüz.O yüzden bu beraberliğe kimse itibar etmesin.
Japonya Kamerun maçına gelecek olursak Japonların kazanacağı baştan belliydi.1-0 'lık skor dünkü oyuna göre az bile.Birde Eto'o tek başına kalınca Kamerun'un mağlubiyeti kaçınılmaz oldu.Japonlar çok koşan ve iyi paslaşan bir takım.İkinci yarıda tempo arttıran bir takım benim gözümde sağlamdır ve bu turnuva'nın kilit takımlarından biridir.
Gelelim portakallarla vikinglerin maçına.Az önce kilit takım olarak Japonya'yı söyledim fakat turnuva başlamadan önce bu fikrim Danimarka yönündeydi.Danimarka geçmiş yıllara oranla biraz daha vasatın altına inmiş.Özellikle orta sahası mehter alayı gibi dura dura ilerliyor.İlk yarıda havanın sıcaklığı ile Hollandalılarda 10-15 dakika haricinde istekli değildi,ikinci yarı havanın serinlemesiyle Hollanda işi ele aldı.İkinci yarının hemen başında Danimarkalı Poulsen'in kendi kalesine gol atması maçın kırılma noktasıydı.Çünkü Danimarka bariz bir şekilde beraberliğe yatan bir oyun oynuyordu o dakikaya kadar.Özellikle Hollanda da Sneijder takımın dinamolarından.Van Persie çok çalıştı,pas vermeye müsait olmayan noktalarda kaleye sert şutlar gönderdi.Uzaktan bolca vurulan şutlar bir zaman sonra rakip kaleciyi şaşkına çevirir.Real Madrid'li Van der Vaart da çok çabuk ceza sahası içine giren bir adam.Orta sahadan koşu yoluna açılan topu iki hamleyle rakip müdafaa 'nın dibine kadar getirebiliyor.Ancak son vuruşlarda yetersiz kaldı.Ama turnuva'nın ilerleyen maçlarında çok iş yapar.Son dakikalarda Kuyt'ın dönen topları Tanju Çolakvari tamamlama özelliği sayesinde maç 2-0 'lık Hollanda galibiyetiyle bitti.
Hollanda takımı her turnuva'da olduğu gibi bu Dünya Kupasında sağlam takımlardan biridir.Şuana kadar izlediğim takımlar içinde Almanlar hala bir adım önde.

Hiç yorum yok: