22 Haziran 2010 Salı

Dünya Kupası 10. ve 11. Gün

.
2 gündür maçları tam olarak izleyemiyorum.Bugün Portekiz-Kuzey Kore maçına denk geldim.Portekiz maçın ilk yarısında çok kontrollü top oynadı.Kendisine yabancı olan bir futbol anlayışına karşı önce rakibi tanıyıp,daha sonra yavaş yavaş oyunu kendi kontrolü altına almak için orta sahasında sık ve yakın paslar yaptı.Zaman zamanda Kuzey Kore'yi üzerine çekti.Tam da o dakikalarda rakibin yüklenmesi ve savunmanın orta sahaya kadar çıkması ile Tiago'nun ara pasıyla Raul Meireles 29. dakikada takımı 1-0 öne geçirdi.İlk yarı bu şekilde bitti.
İkinci yarı sahaya öyle bir Portekiz çıktı ki;Dünya Kupası maçları başladığı günden bu yana bir Almanya,bir Arjantin,birde Portekiz 'den büyük keyif aldım.Almanya Sırbistan maçında keyif vermesede,ilerleyen günlerde kupa'nın söz sahibi takımlarından biri olacaktır.Maçın adamı kimine göre Tiego,kimine göre Ronaldo.İkisede çok çalıştı.Tiego'nun bir gollük asisti,2 de gol'ü var.Ronaldo uzaktan çok güzel şutlar çekti.Driplingleride bir hayli var.Simao ve Almeida'nın 2 şer dakika arayla attığı gollerden sonra maç zaten kopmuştu.Daha sonraki dakikalarda gelen 4 gol Portekiz'in rakiplerine karşı gövde gösterisine dönüştü.

Dün Brezilya-Fildişi sahili maçından biraz bahsetmek istiyorum.
Fildişi iyi bir takım.Fizik gücü ve Drogbası var.Fakat Brezilya ile kıyaslayanları ve bu maçı ortada olarak görenleri pek anlayamadım.Fabiano'nun ara pasla aldığı topu bekletmeden kaleye fişek gibi çakması ve o kalede 10 kaleci olsa dahi kurtaramayacağı gol,yeni yetme altyapı oyuncularına kaleciyle karşı karşıya kalınca topa böyle vurulur dersi niteliğindeydi.

Gelelim İtalya'ya.Paraguay'dan sonra Yeni Zelanda ile de berabere kaldılar.Bu turnuva başlamadan önce İtalya'nın tıngır mıngır finale kalan bir takım olduğunu yazmıştım.Paraguay maçından sonra da aynı şeyleri söyledim ve yine söylüyorum.İtalya ahım şahım bir takım değil,hiç bir zaman taraftarına zevkli futbol izletmez.Turnuva boyunca uyutur,üst tura geçince başlar açılmaya.Bu adamlar turnuvada nasıl top oynanacağını biliyorlar.Eski İtalyan ekolü devam ediyorsa eğer,bu izlediğimiz salata takım üst turlara kadar gider.

İspanya'dan da bahsedelim biraz.İspanya İsviçre maçından sonra şöhretler karmasının aslında farazi birşey olduğunu,aslolanın takım olmak olduğunu söylemiştim.Bugün İspanya turnuvanın en zayıf takımlarından biri olan Honduras'ı 2-0 yendi.Futbol adına çok fazla birşey yoktu.Daha doğrusu Honduras kapalı oynayarak İspanyadan 1 puan almayı hedefledi.Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı.İspanyollar İsviçre maçının mağlubiyetini son maçta Şili karşısında telafi etmeye çalışacaklar.Şili de öyle böyle top oynamıyor.Brezilya ve Arjantinle komşu oldukları belli.Latin futbolu'nun son dönemdeki en uyumlu takımlarından bir tanesi.Bugün isviçre'yi 1-0 yendiler ve gruptan çıktılar.Son maçta İspanya'ya karşı daha rahat oynayacaklar.İsviçre ise Honduras ile oynayacak.İsviçre'nin Honduras'ı yeneceğini varsayarsak,İspanyollarda Şili'yi yenmek zorunda.Aksi takdirde İsviçre çıkacak bir üst tur'a.İspanya'nın şöhretler karmasına çok iş düşüyor bu maçta.

Higuain 3 Golle Başta Gidiyor

.
Turnuvada şuana kadar toplam 65 gol atıldı.Gol krallığında bariz üstünlük yok.Higuain Güney Kore maçında attığı 3 gol ile ilk sırada.6 futbolcu'nun 2 golü var.Bunlar;Elano (Brezilya), Diego Forlan (Uruguay), Asamoah Gyan (Gana), Luis Fabiano (Brezilya), Tiago (Portekiz), David Villa (İspanya).
Geriye kalan 50 oyuncununda 1 'er gol'ü var.

20 Haziran 2010 Pazar

Dünya Kupası 9. Gün

.
Maç başladı,tribünler horul horul uyudu,tv başında izleyenler dışarı çıkıp bir tur attı,sahada top oynayan futbolcular kramponlarını cilaladı falan filan.Çok zevksiz bir maçtı.Japonlara bu taktiği kim verdiyse artık sürekli uzaktan çelimsiz şutlarla Hollanda kalesini dövmeye çalıştılar.Topu sürükleyebileceği,yürü ulan artık önün bomboş denilebilecek pozisyonlarda bile anasını satayım vur gitsin,belki gol olur diyerek afedersiniz eşek gibi teptiler topu.İkinci yarı Hollanda da Sneijder oyuna girdi.Az buçuk maçın kalitesini arttırdı.Robben bu maçta yoktu zira ikinci tur maçlarına kadar dinlendirilmesi planlanmış.Hollanda'nın tek golü'de Van Persie 'nin al da at pasında Sneijder 'in topa gelişine asılmasıyla geldi.Japonlar maç boyunca uzaktan şutları saymazsak 2 kez Hollanda kalesine geldi.Biri ikinci yarının başlarında Okubo ile,diğeri uzatma dakikalarında Oazaki ile.Hollanda bu sonuçla üst tur'a çıktı.Daha zevkli maçlar bekliyoruz kendilerinden.
Gana bugün Avustralya ile berabere kalarak grup lideri oldu.Bir sonraki maçları Almanya ile.Bu maç berabere biterse Gana gruptan çıkıyor.Yenilirlerse Avustralya-Sırbistan maçının sonucuna göre grup şekillenecek.Yani bugün grup lideri olan takım,bir sonraki maçta gruptan çıkamayabilir.Almanlarda bu maçta kesinlikle galibiyet isteyeceklerdir.Maça gelecek olursak sanki bu Dünya Kupasında klasikleşmiş gibi her maç aynı terane dönüyor.Takım 10 kişi kaldıktan birkaç dakika sonra gol yiyip,iyice zıvanadan çıkıyor.Avustralya'da da takım maçı tıngır mıngır 1-0 götürürken Harry Kewell ağlara doğru giden top'u sanki yeni yetme,acemi bir futbolcuymuşçasına eliyle kepçeleyince direk kırmızı kartla oyundan atıldı.Akabinde takım penaltıdan gol'ü yedi.Maçın geri kalan kısmında gol olmadı fakat Avustralya Dünya Kupasına havlu attı.
Kamerun-Danimarka maçını izleyemedim.Yalnız maç için bir iki kelam edeyim.Daha önce yazmıştım,bu turnuva'nın kilit takımı Danimarka olacak diye.Daha sonra fikrimi değiştirdim Japonya,Fildişi Sahili ve Şili dedim.Fakat Danimarka öyle kolay harcanabilecek bir ekol değil.Bugün Kamerun'u yenip evine gönderdiler.Bir sonraki maç Danimarka-Japonya.Çok sağlam maç olur.İki takımında Hollanda ile yaptığı maçlara bakarsak berabere biter gibi geliyor.
Yarının maç programı daha güzel.

19 Haziran 2010 Cumartesi

Dünya Kupası 8. Gün

.
Dünya Kupasında dün de bomba sonuçlar gelmeye devam etti.İlk olarak İspanya'nın İsviçre'ye mağlup olmasıyla şöhretler karması ile takım olmak arasında farkı uzun uzadıya yazmıştım geçen gün.Bu İngiltere milli takımı için de geçerli.İngilizler tek tek ele alınınca hepsi birer yetenek abidesi fakat bu adamlar biraraya gelince saçma sapan bir kokteyl çıkıyor ortaya.İlk maç ABD ile berabelik,ikinci maç turnuva'nın en kötü takımı Cezayir ile beraberlik.Peki sen kimi yeneceksin? Hangi maçta takım olmayı becerebileceksin?
Gerard,Lampard ve Rooney gibi hücum hattına sahip olan bir takımın topu ileriye taşıyamamasını,Terry ve A. Cole gibi bir defansın Cezayir gibi forveti boş bırakan bir takımdan nasıl gol yediğini hala çözebilmiş değilim.Tabi saydığım 5 kişi günah keçisi değil.Heskey,Defoe ve Crouch la birlikte kağıt üzerinde 3,saha içinde 6 adamın ileriye çıktığı ve Cezayir defansının markajına takıldığı bir takım.Aralarından benim diyen oyuncuları saydım zira teknik direktörden takıma kadar tamamen fiyasko bir İngiltere.Son maçları Slovenya ile oynayacaklar.Herhalde ilk galibiyetlerini alıp gruptan çıkacaklardır.
Almanya-Sırbistan maçı da günü ikinci bombası.Öyle ki maç başladığında paldır küldür Sirbistan kalesini bombalayan,sağ ve sol kanatlardan bindirme yapıp rakip müdafa'yı halaç pamuğu gibi atan Almanlar 37. dakikada Klose'nin gereksiz bir şekilde atılmasıyla birlikte,1 dakika sonra yani 38. dakikada gol'ü yediler.Gol'ü bulan Sırbistan aynen İsviçre'nin İspanya'ya karşı oynadığı oyunu oynayıp 10 kişi kalan ve Klose'den boşalan açığı bir türlü dolduramayan Alman forvetini kilitlediler.İsviçre'nin Torres ve Villa'ya ikili markaj uygulayıp,bu oyuncuları oyundan düşürdüğü gibi Sırbistanda Podolsky ve Mesut'u oyundan düşürdü.60. dakika'da Podolsky'nin kaçırdığı penaltı Almanları son 30 dakikada iyice isteksiz bir hale soktu.Sırbistanın 2 topu direkten döndü.

18 Haziran 2010 Cuma

Dünya Kupası 7. Gün

.
Dünkü maçlar arasında en ilginçlerden biri Nijerya-Yunanistan maçıydı.Nijerya maça öyle bir başladı ki,bizim komşular Güney Kore maçındaki rezillikten sonra bu sefer hacamat olup Yunanistana dönerler,zaten ekonomik problemler yüzünden sokakları savaş alanına çeviren Yunanlılarda sinirlerini bunlardan çıkartıp,bir temiz sopa çeker dedim.16. dakikada Uche'nin golünden sonra Nijerya sazı aldı eline.Ta ki 33. dakikada Kaita'nın atılmasına kadar.Kırmızı kartla 10 kişi kalan Nijerya daha sert oynamaya,futbolu bırakıp yan hakemle,orta hakemle uğraşmaya başladı.Bu da takımın motivasyonunu tamamen bozdu.İkinci yarı başlar başlamaz Yunanistan bir gol buldu.Bu gol'den sonra maçı izleyenler Yunanistanın kesinlikle maçı vermeyeceğini anlamıştır herhalde.Nijerya gol'ü yedikten sonra birkaç kez Yunanistan rakip sahasına girmeye kalkıştı fakat Yunanistan defansı çok sağlam markaj uyguladı.77. dakikada Torosidis Nijerya kalecisinin hatalı bir şekilde topu sektirmesiyle,önünde bulunca skor'u 1-2 'ye taşıdı.B grubunda işler iyice karıştı.Arjantinle birlikte 2. sırada gelecek takım belli değil.Bundan sonraki maç Yunanistan-Arjantin.Yunanlıların mutlaka Arjantinden 1 puan alması şart.Gelelim tangocuların maçına.Daha önce favori takımlar,kilit takımlar ve fındık fıstıklar olmak üzere 3 'e ayırmıştım Dünya Kupasını.Arjantin bu favorilerin içinde sağlam ilerleyenlerden.Dün turnuva'nın kilit takımlarından biri olan Güney Kore'yi eze eze 4-1 yendiler.Ikına sıkına maç almıyor Arjantin.Her maçında taraftarını arkasına yaslandırararak izletiyor.Dün sahanın en isteksiz futbolcusu Manchester'lı Park'tı.Belki bir,belki 2 tutarlı pas yaptı.Gerisi tamamen gazoz.Birde bonusu var,kendi kalesine güzel bir gol attı.Messi bu maç döktürdü diyebilirim.Higuain'de ilk maçlardaki çekingen futbolu bırakıp La Liga performasına geri dönmüş.Hani futbolda bazı tabirler vardır.İki futbolcu takımı alır sürükler,onlar için şirket kurarız,Anonim şirket.İşte o tabiri kullanıcam.Messi-Higuain a.ş.
Veron-Maxi Rodriquez değişmesi daha önce de yapabilirdi.Maradona'nın damadı Agüero'yu izledik son dakikalarda.Top ayağına değdimi görmedim.İkinci yarı ara ara uyutsada,4-1 gibi doyurucu bir skorla güzel,zevkli bir maçtı.

Fransa-Meksika maçı için söylenecek pek birşey yok aslında.Meksika bu tarz bir oyun sistemiyle idare edilen Fransız milli takımına karşı maç başlamadan önce kazandı zaten.Domenech görevi Blanc'a devredecekmiş.Son maçta Güney Afrika'yı yenip evlerine dönmek niyetindeler.Meksika sağlam bir takım.İleriye çok çabuk çıkıp,çok çabuk dönüyorlar.Bundan sonraki maçları Uruguay ile.Bu maç berabere biterse her iki takımda bir üst tur'a kalacaklar.

17 Haziran 2010 Perşembe

Göztepe Transferlere Başladı

.
Göztepede orta sahaya Serdar Samatyalı,Forvet'e Tayfun Özkan ve Türker takviyesi yapıldı.Serdar'ı Bolusporda oyunu istediği zaman kilitleyen,istediği zaman açan,uzaktan şutlarda çok etkili bir oyuncu olarak biliyoruz.Orta sahayı çekip çevirecek ve geçen seneki eksikleri tamamlayacak nitelikte bir transfer.Tayfun'un yanında Türker gibi çalışkan bir santrfor'la birlikte takımın ileriye dönük hücum hattı toparlanacak.Türker ve Tayfun için orta sahada Serdar'ın olması biçilmiş kaftan.Bunun haricinde Körfez Belediyespor'un kalecisi Vedat'la da sözleşme imzalandı.

Dünya Kupası 6. Gün

.
İsviçre dün Dünya Kupasının ilk bombasını patlattı.Kadrosunda 3 Türk barındıran Avrupa'nın en mütevazi takımlarından biri olarak,şöhretler karması İspanyollara karşı nasıl oynanması gerekiyorsa o şekilde oynadılar.Bahsi geçen 3 Türk asıllı futbolcunun 2 'si direk ilk 11 'de saha çıktı,diğeri ise ikinci yarı oyuna girdi.Gökhan'ı çok beğendim,Eren de öyle.Çok çalışkan bir adam.Az gelişen İsviçre ataklarından birinde yakın mesafeden şut'u direkte patladı.Hakan Yakın'ı Türk futbol camiası yakından tanıyor zaten.Yıllardır milli takımın demirbaşı.
İspanya dün İspanya gibi değildi.Maç boyunca İsviçreden kat be kat üstün oynasalarda,top'u ayağında daha fazla tutsalarda gol noktalarında başta İniesta olmak üzere çok saçma pas hatalarıyla İsviçre savunmasını kral yaptılar.İniesta demişken şunu da belirtmek isterim;dün İniesta 10 kere yere düşmüşse yarısında rakip oyuncunun ayağı,kendi ayağına değmeden yıkıldı.Arif Erdem çok daha başarılıydı bu konuda kendisinden.Busguets saha'nın en kötüsüydü.Sonradan oyuna dahil olan Torres o kadar alkışa rağmen ayağında doğru düzgün top sürükleyemedi,verilen pas'ları saçma sapan bir şekilde harcadı durdu.Villa ona oranla nispeten daha fazla çalıştı.İsviçre maç boyunca kapalı oynadı.Kontrataklık pozisyon peşinde koştu.Aralarından bir tanesini yakalyıp gol'ü sıkıştırdı İspanyollar'a.İspanya bu futbol'la ne Almanya'nın,ne Brezilya'nın nede diğer favori ülkelerin karşısına çıkabilir.Belki tek tek bireysel anlamda mükemmel oyunculara sahip olabilir ama Del Bosque'nin takımı tam bir takım değil henüz.Burada ayrımı iyi anlamak lazım..
Gelelim ilginç maçlardan birine.Honduras-Şili.Bu maç oyun kalitesi olarak doyurucu olmasada Dünya kupasında Japonya gibi,Fildişi gibi favori takımlara çelme takacak bir takım daha keşfetti spor kamuoyu.O da Şili.Bu takımın bir Güney Amerika takımı olduğu ne kadar belli ediyor kendini.Bilekler çalışıyor.Sanchez şu performansıyla Brezilyada rahat rahat oynar.Şili içinde bir şanstır bu.Onun haricinde Fernandez,Medel,gol'ü atan Beausejour,Isla,Valdivia gibi oyuncular Şili'nin dinamoları.Cömertçe harcanan pozisyonlar olmasaydı,hızı ayarlanmadan atılan ara pasları yerini bulsaydı bu maç daha farklı olabilirdi.
Uruguay-Güney Afrika maçının sonucu belliydi.Güney Afrika Parreira'nın çalıştırdı en kötü takımlardan biri.Uruguay'ın Fransa maçında oynadığı oyun baz alınmamalı zira iki maç arasında kalite farkı çok fazla.Forlan,adına yakışan şık bir gol attı.Bu turnuvada Güney Amerika takımları kilit olacak.Birde Japonya ve Fildişi.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Dünya Kupası 5. Gün

.
Dün F grubunda İtalya-Paraguay maçının ardından bugüne sarkan aynı grubun iki takımından Yeni Zelanda-Slovakya maçı da 1-1 berabere bitti.Kadroları tek tek ele alınca Slovakların rahat rahat alabilecekleri bir maçı son dakikada yedikleri golle beraberliğe fit etmeleri ayrı bir basiretsizlikti.F grubunda İtalya 'yı bir köşeye ayırırsak ikinci takım Paraguay yada Slovakya olacaktır.Kupada 4. gün değerlendirmelerinde de yazdığım gibi dün Göztepe'nin kuruluş yıldönümü etkinlikleri sebebiyle Paraguay'ı izleyemedim.Slovaklarda Beşiktaş'lı Holosko maçın sonlarına doğru oyuna girdi,hemen 2-3 dakika ara ile Fenerbahçe'nin yeni transferi Stoch gözüktü.İlk yarı zevksizlik doruklara ulaştı.İkinci yarıda Slovaklar maçı koparmak adına özellikle Sestak 'la birlikte ileriye kanatlardan daha fazla bindirme yapmaya başladı.İkinci yarının hemen başında gelen golden sonra Slovaklar oyunu ağırlaştırdı.Maçın bitimine 10 daika kala arka arka yapılan oyuncu değişiklikleri takımın işleyişini bozdu ve 90+2 de Yeni Zeland'a gol'ü buldu.Grupta tüm maçlar 1-1.
Günün maçı kesinlikle Portekiz-Fildişi Sahili maçıdır.G grubunun ateşi sarmış dört bir yanı.İple çektik bu grubun maçlarının başlamasını.Fildişi Sahili Portekizle çatır çatır mücadele etti.Bundan sonraki maçları Brezilya ile olacak ve ona karşıda kapanmadan,açık futbol oynayacaklardır.Ronaldo'nun ciddi anlamda milli takım fobisi var.Yada takımla uyum sağlayamıyor.Drogba ikinci yarının ortalarında Kalou'nun yerine oyuna girdi.80. dakikalarda da Galatasaray'lı Keita oyuna dahil oldu.Fildişi sahili bal yapmayan arı gibi,Portekiz ise tekniği sayesinde oyunun akışını istediği gibi değiştirebiliyor.Son 15 dakika Portekiz'in rakip kaleyi ablukaya almasıyla geçti.Portekiz bundan sonraki maçını farklı alıp Brezilya'nın Fildişi Sahilini yenmesini bekleyecek.Yani grubun fındık fıstık takımı Kuzey Kore olacak.Kuzey Kore başka bir grupta olsaydı birşeyler yapabilirdi zira şu turnuva'daki birçok takımdan daha iyiler.
Gelelim Sambacılara.Bu akşam Brezilya pek fazla sıkmadı kendini.İlk maçta grubun en kolay takımına karşı tüm benzini tüketmediler.Kaka sahada gezindi,durdu.Maçın yıldızı kesinlikle İnterli Maicon'dur.Mourinho'nun da takımda vazgeçilmezlerindendi.Çok çalışkan bir adam.Orta şut karışımı,kalecininde hatalı yerde durmasıyla attığı golden sonra tempo'yu dahada arttırdı.İlk yarıda vasat'ın üzerine çıkamayan Brezilya Dunga'nın hiç oyuncu değiştirmeden;çıkın alın şu maçı talimatıyla oyunu tek kale maç'a çevirdi.Sol kanatta Bastos 'un yaptığı tek şey rakip sağ kanat oyuncularının sağından atıp solundan geçme denemeleriydi.Birçoğunda da başarılı oldu.Uzaktan şutları da gayet güzel.Brezilya'nın bu turnuvada en sağlam adamı stoper Juan olacak.Adam adeta savunmanın belkemiği.Brezilya bu maçı 2-1 kazandı,isteseydi daha farklı olabilirdi.Fakat az önce söylediğim gibi ilk günü kolay bir rakip karşısında antrenman havasında geçirdi.Buarada Ronaldo'nun Real Madrid' de oynadığı oyunu milli takıma yansıtamaması kadar Elano'nun Brezilyada oynadığı oyunu Galatasaray'da yansıtamaması da dikkatlerden kaçmıyor.Şu kadroda Ronadinho olsaydı fena mı olurdu be Dunga.Brezilya için turnuva şimdi başlıyor.Önce Fildişi,daha sonra Portekiz.Kaka 'nın top oynamaya başlaması lazım ki bence kendini o maçlara saklıyor.

15 Haziran 2010 Salı

Dünya Kupası 4. Gün

.
Malum dün Göztepe'nin 85. yıl kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Güzelyalı sahil yolunda akşamüstü arkadaşlarla biraraya geldik.Muazzam bir kalabalık vardı.Sanki Bursaspor değilde Göztepe Süperlig şampiyonu olmuşçasına millet kendini sokaklara atmış.Gece fiyasko ile sonuçlandı orası ayrı tabi..Tek güzellik ise ailelerin,bayanların ve çocukların üzerlerinde Göztepe formalarıyla sokaklarda şenlik havasında eğlenmeye çalışmaları idi.İtalya-Paraguay maçı gece 'ye denk geldiği için izleyemedik bu sebeple.Yalnız o konuda da bir kelam etmeyi kendime vazife bilirim zira 1-1 biten maçın ardından,İtalya bu dünya kupasında vardır diyorum.Eğer İtalya,dün gece bu maçı 3-4 farkla kazansaydı,bu İtalya benim bildiğim İtalya değil derdim.İtalyan milli takımı ezelden beri Dünya Kupasına düşe kalka başlar,kimse şans vermez,fakat kupa sonunda kendilerini finalde görürüz.O yüzden bu beraberliğe kimse itibar etmesin.
Japonya Kamerun maçına gelecek olursak Japonların kazanacağı baştan belliydi.1-0 'lık skor dünkü oyuna göre az bile.Birde Eto'o tek başına kalınca Kamerun'un mağlubiyeti kaçınılmaz oldu.Japonlar çok koşan ve iyi paslaşan bir takım.İkinci yarıda tempo arttıran bir takım benim gözümde sağlamdır ve bu turnuva'nın kilit takımlarından biridir.
Gelelim portakallarla vikinglerin maçına.Az önce kilit takım olarak Japonya'yı söyledim fakat turnuva başlamadan önce bu fikrim Danimarka yönündeydi.Danimarka geçmiş yıllara oranla biraz daha vasatın altına inmiş.Özellikle orta sahası mehter alayı gibi dura dura ilerliyor.İlk yarıda havanın sıcaklığı ile Hollandalılarda 10-15 dakika haricinde istekli değildi,ikinci yarı havanın serinlemesiyle Hollanda işi ele aldı.İkinci yarının hemen başında Danimarkalı Poulsen'in kendi kalesine gol atması maçın kırılma noktasıydı.Çünkü Danimarka bariz bir şekilde beraberliğe yatan bir oyun oynuyordu o dakikaya kadar.Özellikle Hollanda da Sneijder takımın dinamolarından.Van Persie çok çalıştı,pas vermeye müsait olmayan noktalarda kaleye sert şutlar gönderdi.Uzaktan bolca vurulan şutlar bir zaman sonra rakip kaleciyi şaşkına çevirir.Real Madrid'li Van der Vaart da çok çabuk ceza sahası içine giren bir adam.Orta sahadan koşu yoluna açılan topu iki hamleyle rakip müdafaa 'nın dibine kadar getirebiliyor.Ancak son vuruşlarda yetersiz kaldı.Ama turnuva'nın ilerleyen maçlarında çok iş yapar.Son dakikalarda Kuyt'ın dönen topları Tanju Çolakvari tamamlama özelliği sayesinde maç 2-0 'lık Hollanda galibiyetiyle bitti.
Hollanda takımı her turnuva'da olduğu gibi bu Dünya Kupasında sağlam takımlardan biridir.Şuana kadar izlediğim takımlar içinde Almanlar hala bir adım önde.

14 Haziran 2010 Pazartesi

Ara Sıcak

.
Dünya Kupasında 4. gün değerlendirmelerine başlamadan önceki ara sıcak.
Hollanda-Danimarka maçı öncesi..

Dünya Kupası 3. Gün

.
Bugün yapılan maçlardan sonra şunu rahat rahat söyleyebilirim ki;Türkiye'nin olmaması hem bizim için hemde Dünya futbolu için büyük bir kayıptır,ayıptır,rezaletin daniskasıdır.Evvelki gün izlediğim Yunanistan,bugün izlediğim Slovenya,Sırbistan,Cezayir,Avustralya gibi takımların oyuncularını izledikten sonra nerdesin Arda,nerdesin Sercan,nerdesin kaleci Volkan,nerdesin be Servet dedim.Sizler bu paçozlardan 10 gömlek daha üstünsünüz.hele hele Arda ve Sercan gibi yaşı genç oyuncuların bu organizasyonda pırıl pırıl parlaması gerekiyordu.
Gelelim 3. günün değerlendirmesine;
İlk maç Cezayir-Slovenya maçıydı.Grubun en kötü takımı olarak Cezayir'i ayırıyorum,Almanya'nın ardından gelecek takım ilk kez turnuvalara katılan Slovenya olmayacaktır.Bu galibiyetle kimse aldanmasın zira Cezayir'in kalecisinin şapşalca yediği gol olmasa bu maç beraberliğe kilitlenirdi.İkinci maçta Gana Sırbistana karşı bariz üstündü.Zaten fizik gücü ve efor olarakta Gana sağlam bir takım.Almanyadan sonra grubun ikinci takımı olurlar.Birde Vuvuzela zımbırtısı'nın sesi'nin şirazesinden çıktığı maç oldu.Mümkünse çıkmasınlar bir üst tur'a.
Gecenin son maçına gelecek olursak;tek cümle ile Dünya Kupası başlamıştır.Almanların uyutacağını,dura dura top oynayacağını söyleyenler parmaklarını ısırsınlar şimdi.Mesut Özil'i de alnından öpsünler.Takım gençleşti,kendine geldi.Eski ağır Alman panzeri görüntüsünün haricinde Premier lig'deki sık paslaşmalı kanat oyunuyla saldırıyorlar rakip kaleye.Bundesliga daki arkanı koru,nasılsa gol olur anlayışı kalmamış.
Klose ve Polonya asıllı Podolski turnuva'nın yıldızları olmaya aday.Dün gece Rooney'den görmediğimiz futbolu onlardan gördük.Mesut Özil görünmez kahramandı.4 gol'ün ikisinde ismi vardı,ayak izi vardı.Galatasaraylı Lucas Neill tel tel döküldü,tüm Avustralya takımı gibi.Cahill'in oyundan atılmasıyla takım iyice göçtü.
Almanlar turnuvada adeta ses getirdi,masaya yumruğu vurdu,rest'i çekti.

Şan,Şeref Dolu 85 Yıl

.
Göztepemizin 85. kuruluş yıldönümü etkinlikleri;
10:00 Cumhuriyet Meydanındaki Atatürk anıtına çelenk koyma.
17:30 Müze ziyarete açılacak.
21:00 Güzelyalı sahil yolunda meşale gösterisi.

İzmir dışı etkinlikler;
21:00 Suadiye Sahili / İstanbul
22:00 Berlin Brandenburg Kapısı / Almanya
19:25 Manavgat/Şelale/ Antalya
21:00 Kaktüs Kafe / Antalya
19:25 Marmaris/Heykel
19:25 Ankara / Yalı Park

13 Haziran 2010 Pazar

Dünya Kupası İlk 2 Gün İzlenimleri

.
Yıldız yada büyük takımlar bazında olayı ele alacak olursak şuana kadar ilk izlenimlerim takımların birbirini tartmaya ve turnuvaya alışma yönünde olduğu.Çünkü Lig usulü yapılan maçlara benzemiyor bu iş.Kondisyonunu turnuva boyunca dengeli bir şekilde saklayabilecek olan takımlar ilerleyecek.Geçmiş yılları hatırlarsanız en fazla final oynayan takımlardan Almanya ve İtalya bu konuda çok tecrübeli.Bu takımların yine geçmiş yıllarda sergilediği performanslarına bakınca hiç bir zaman farklı skorlarla ve haddinden fazla efor sarfederek gelmemişler bu noktalara kadar.
İlk maçta futbolseverlerin vuvuzela faciasını yaşadığı Meksika-Güney Afrika ve Fransa-Uruguay maçları alıştırma turlarının yapıldığı,efor kontrollü maçlar.Bugünkü Arjantin-Nijerya maçı da öyle.Herkes Arjantinden gereğinden fazla performans bekledi.Ama Maradona doğru olanı yaptı.Nijerya gibi fizik gücü sağlam bir takıma karşı ilk dakikalarda oyunu rakip kaleye yıkıp erken gol bulma riskini aldılar ve başardılar.Gol erken gelmeseydi yada ikinci yarının ortalarına kadar hiç gol olmasaydı Arjantin tüm enerjiyi ilk maçta bırakacaktı.
Gelelim Arjantin maçından sonra başlayan İngiltere-ABD maçına.Fotoğraftada görüldüğü üzre-ki bu yüzde biri bile değil- İngilizler sahanın %90 'ını işgal etmişlerdi.Garibim Amerikalılara bayrak asacak birkaç metre kare alan bırakma lütfunu göstermelerine rağmen vuvuzela 'nın etkisiyle bu kadar kalabalıkla bile istedikleri tribün performansını veremediler.Bir olur,iki olur,üçüncüsünde İngiliz holiganlar bu zımbırtıyı çalanları birbir hacamat ederler bu tribünde.
Bu maç için politik diyenlerde var,daha önce bahsettiğim taktik amaçlı efor kontrolü diyenlerde var,İngilizler zaten hiçbir zaman kendi lig'lerindeki performansı Dünya Kupalarında gösteremiyor ki diyenlerde var.
Ben politik olduğu düşünmüyorum.İkinci şık daha mantıklı geliyor.Yalnız sahada kendini çatır çatır gösteren bir Lenon vardı.Takımın iyilerindendi.Rooney pek kendini gösteremedi.Kaleci olayına gelecek olursak;en başından beri İngiliz milli takımında kaleci sorunsalı süre gelirken Green 'in topu avuçlarının arasından kaçırıp takımını bu gece beraberliğe fit eden o hatalı gol 'ü yemesi,ileriki maçlarda İngiliz kalesinin boş dursa daha iyidir imajı,ciğeri kediye emanet eden Capello'nun kariyerini de baltalayacak.O nasıl bir gol yemedir,sen nasıl İngiliz milli takımının kalecisisin sitemleri arasında tıngır mıngır tadsız tuzsuz bir maçtı.
Birde komşu Yunanistan ile ilgili birkaç kelam edeyim.Kendi grubunun ve şuana kadar izlediğimiz takımların içinde en zayıfı.Güney Kore gibi vasat bir takımdan 2 gol yiyerek mağlup oldular.Maç içinde de kaleciden forvete kadar tel tel döküldüler.
Daha önce de söylediğim gibi ilk maç performanslarına aldanmayalım.Bu bir turnuva ise racon'a uymak gerek.

10 Haziran 2010 Perşembe

Adriano Sahaya Çıktı

.
Akşamüstü Eurosport kanalında Adriano'nun Olimpico çimlerinde turlarken ki görüntüleri vardı.Bir yandan taraftarın sevgi gösterileri,bir yandan kulüp çalışanlarının peşinde dolaşması,atkı açmalar falan.Tam bir Roma çocuğu olmuş.
Takımın gediklilerinden Totti ve De Rossi de kanatlarının altına almışlar yeni Roma'lıyı.Aile ortamımı buldum diyor Adriano paşa.Güzel görüntüler bunlar.Yakışmış sarı ile kırmızı.
3 yıllık sözleşmeyle 5 milyon avro alacak.Yıldız futbolcu transfer etmenin kriterlerine göre rakam normal.İtalyan kulüpleri İspanyollar kadar bonkör değiller bu konuda.Seri A standartlarına göre yıldız,La Liga standartlarına göre orta şeker bir transfer.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Dünya Kupası Posterleri

.
İlk kez Tribündergide gördüm.Her ülke için ayrı ayrı posterler yapmış espn.com.Hepsini blog'a koymak zor olduğu için toplu halde olanını tercih ettim.
İlginizi çekerse şuradan ayrı ayrı herbirine bakabilirsiniz.

6 Haziran 2010 Pazar

Dünya Kupası Maç Programı

.
11 Haziran 2010 Cuma
17:00 / A Grubu / Güney Afrika – Meksika
21:30 / A Grubu / Uruguay – Fransa
12 Haziran 2010 Cumartesi
14:30 / B Grubu / Güney Kore – Yunanistan
17:00 / B Grubu / Arjantin – Nijerya
21:30 / C Grubu / İngiltere – ABD
13 Haziran 2010 Pazar
14:30 / C Grubu / Cezayir – Slovenya
17:00 / D Grubu / Sırbistan – Gana
21:30 / D Grubu / Almanya – Avustralya
14 Haziran 2010 Pazartesi
14:30 / E Grubu / Hollanda – Danimarka
17:00 / E Grubu / Japonya – Kamerun
21:30 / F Grubu / İtalya – Paraguay
15 Haziran 2010 Salı
14:30 / F Grubu / Yeni Zelanda – Slovakya
17:00 / G Grubu / Fildişi Sahili – Portekiz
21:30 / G Grubu / Brezilya – Kuzey Kore
16 Haziran 2010 Çarşamba
14:30 / H Grubu / Honduras – Şili
17:00 / H Grubu / İspanya – İsviçre
21:30 / A Grubu / Güney Afrika – Uruguay
17 Haziran 2010 Perşembe
14:30 / B Grubu / Arjantin – Güney Kore
17:00 / B Grubu / Yunanistan – Nijerya
21:30 / A Grubu / Fransa – Meksika
18 Haziran 2010 Cuma
14:30 / D Grubu / Almanya – Sırbistan
17:00 / C Grubu / Slovenya – ABD
21:30 / C Grubu / İngiltere – Cezayir
19 Haziran 2010 Cumartesi
14:30 / E Grubu / Hollanda – Japonya
17:00 / D Grubu / Gana – Avustralya
21:30 / E Grubu / Kamerun – Danimarka
20 Haziran 2010 Pazar
14:30 / F Grubu / Slovakya – Paraguay
17:00 / F Grubu / İtalya – Yeni Zelanda
21:30 / G Grubu / Brezilya – Fildişi Sahili
21 Haziran 2010 Pazartesi
14:30 / G Grubu / Portekiz – Kuzey Kore
17:00 / H Grubu / Şili – İsviçre
21:30 / H Grubu / İspanya – Honduras
22 Haziran 2010 Salı
17:00 / A Grubu / Meksika – Uruguay
17:00 / A Grubu / Fransa – Güney Afrika
21:30 / B Grubu / Nijerya – Güney Kore
21:30 / B Grubu / Yunanistan – Arjantin
23 Haziran 2010 Çarşamba
17:00 / C Grubu / Slovenya – İngiltere
17:00 / C Grubu / ABD – Cezayir
21:30 / D Grubu / Gana – Almanya
21:30 / D Grubu / Avustralya – Sırbistan
24 Haziran 2010 Perşembe
17:00 / F Grubu / Slovakya – İtalya
17:00 / F Grubu / Paraguay – Yeni Zelanda
21:30 / E Grubu / Danimarka – Japonya
21:00 / E Grubu / Kamerun – Hollanda
25 Haziran 2010 Cuma
17:00 / G Grubu / Portekiz – Brezilya
17:00 / G Grubu / Kuzey Kore – Fildişi Sahili
21:30 / H Grubu / Şili – İspanya
21:30 / H Grubu / İsviçre – Honduras

Dünya Kupası Gruplar

.
A GRUBU:
Fransa
Meksika
Uruguay
Güney Afrika

B GRUBU:
Arjantin
Nijerya
Güney Kore
Yunanistan

C GRUBU:
İngiltere
ABD
Cezayir
Slovenya

D GRUBU:
Almanya
Sırbistan
Gana
Avustralya

E GRUBU:
Hollanda
Japonya
Danimarka
Kamerun

F GRUBU:
İtalya
Yeni Zelanda
Paraguay
Slovakya

G GRUBU:
Brezilya
Portekiz
Kuzey Kore
Fildişi Sahilleri

H GRUBU:
İspanya
Honduras
Şili
İsviçre